Ana Sayfa
İletişim
Ziyaretçi defteri
Coğrafi Yapı
Düğünlerimiz
Eğitim
Ekonomik Durum
İdari Yapı
Bayat Kilimleri
Kültürümüz
Kültürümüzden Örnekler
Tarihimiz
Önemli Telefonlar
Töre Ve Geleneklerimiz
Turistik Yerler
Ulaşım Ve Alt Yapı Durumu
Yemeklerimiz
Galeri
Camilerimiz
Bayat Pazarı
Bayat Evleri
Bayat Hastanesi
İlçemiz Mahalle Muhtarları
Bayat Küçük Sanayi Sitesi
Bayat Yüksek Öğretimi Destekleme Derneği
Dinlenme Yerleri
 

Kültürümüzden Örnekler

Maniler :

Köprünün altı çiçek
Bu çiçek biçilecek
Vay benim güzel ömrüm
Kötüyünen geçecek.

Dereler çağlar oldu
Gözlerim ağlar oldu
 
Bir güzele vuruldum
Meskenim dağlar oldu.
 
Şu dağlar olmasaydı
Efeği solmasaydı
Ölüm Allahın emri
Ayrılık olmasaydı.


Bu dere derin oldu
Gölgesi serin oldu
Benim sevdiğim güzel
Ellere gelin oldu.
 
Şu dağlar ulu dağlar
Al giymez kara bağlar
Ağlarsa .inam ağlar
Gerisi yalan ağlar.
 
Mor koyun meler gelir
Dağları deler gelir
Yalnız yatan kızların
Aklına neler gelir.
 
Çeşme başı su başı
Severim kara kaşı
Kötüyünen bal yeme
Güzelinen taş taşı.

 
Ağıtlar :

(Köyünde ilk toprak yasasını uyguladığı için vıırulup öldürülen Akpınar Muhtarı Mehmet Taşaoğlan Ağıdı)
Al atma binmiş de parlar üzengi
Sağ yanı kılıçlı sol yanı süngü
Yoğudu dünyada kardeşimin dengi
Kardeşim düşmanlar yedi mi seni?
Şafaklar söktü de tan yerleri ışıdı
Ateşler yakayım ak ellerin üşüdü
Taşoğlan kardaşım bu yerlerde baş idi
Kardeşim düşmanlar yedi mi seni?
Al atın çayırda çakılı kaldı
Nazlı yavruların boynu bükülü kaldı
Ah zalimler seni elimizden aldı
Kardeşim düşmanlar yedi mi seni?

— Akpınarlı Suna Kökten —

(Şerife Aydın'ın, Kurtuluş Savaşı - Eskişehir Muharebelerinde şehit olan kardeşi Ali Osman için söylediği ağıt)
Şafak söktü tan yerleri atıyor
Tiren gelmiş acı acı ötüyor
Kardeşim şehit olmuş nerde yatıyor
Ak elleri kızıl kana batıyor.
İlkbaharda her çiçekler bezeri
Sonbaharda döker yaprak gazeli
Kardeşim şehit olmuş nerde mezarı
Felek beni tasa çaldı neyleyim.
Felek sille vurdu ben oldum sersem
İyi olmaz dediler her kime sorsam
Varsam da hekime muayene olsam
iyi olmadık derdi hekim neylesin.
Ben gurbeti geze geze yoruldum
Evci altın idim şimdi pul oldum
Değer bilmez kötülere kul oldum
Felek beni tasa çaldı neyleyim.
Kanatlarım yoktur çırpınıp uçmaya
Dizlerim tutmuyor karlı dağlar aşmaya
Ellerim ermedi helallaşmaya
Felek beni tasa çaldı neyleyim.
—Şerife (Şehri) Aydın

3 — Türküler :

Yüce dağ basında bir top kar idim
Yağmur yağdı güneş vurdu eridim
Evvel yarin sevgilisi ben idim
Şimdi uzaklardan bakan ben oldum.
Evimizin önü iğde değil mi
iğdenin dalları yerde değil mi
Ben o yari arar iken yitirdim
Aman arkadaşlar burda değil mi?
Aşağıdan gelir gelinin göçü
Gelin mi etmişler canımın içi
Beş sene sakladım verdiğin saçı
Belki şu güzelin gönlü olur diye.
— 2 ~
Yüce dağ basında nane de böğrülce
Hamamdan geliyor gelin görümce
Aklımı aldırdım yari görünce
Satma portakalı kar olmayınca
Durma buralarda yar olmayınca.
Yüce dağ basında kar kucak kucak
Yarimin belinde savatlı bıçak
Ellerin yarinden benimki koçak
Satma portakalı kar olmayınca
Durma buralarda yar olmayınca.

 
Kına Gecesi Türküsü
 
Çattılar kazan taşım
Düzdüler gelin basını
Kız eşim kınan kullu olsun
Bunda cinliğin tatlı olsun.
Kınayı karılır tasta
Oğlan evi pek havasta
Kız anası kara yasta
Kız eşim kınan kutlu olsun
Evinde ağzın tatlı olsun.
Çorabımı ördünüz mü
Ben gidiyon gördünüz mü
Ben gidince ananı babam
Kıymetim! bildiniz mi?
Kız eşim kınan kutlu olsun
Evinde ağzın tatlı olsun.
Biner atın iyisine
Gider yolun kıyısına
Çağırın kızın dayısma
Kız dayısız gelin olmaz
Olsa bile ata binmez.
Kız kınan kutlu olsun
Evinde ağzın tatlı olsun.
Biner alın incesine
Gider yolun koncasına
Çağırın kızın amcasına
Kız amcasız gelin olmaz
Olsa bile ata binmez.
Kız eşim kınan kutlu olsun
Evinde ağzın tatlı olsun.
Ekmek pişirdim saçta
Esvap yudum kara taşta
Kız eşim kınan kutlu olsun
Orda dirliğin tatlı olsun.
Babam pazara vardı mı
Alım yeşilim aldı mı
Şu da kızıma dedi mi
Kız eşim kınan kutlu olsun
Orada ağzın tatlı olsun.
Anamın kirli yorganı
Uykusu tatlı yorganı
Ellerin cici yorganı
Kız anam kınan kutlu olsun
Orada ağzın tatlı olsun.
Gül ağacı budamışlar
Gülü koygun koksun diye
Kızı anadan ayırmışlar
Yaban ele gitsin diye
Kız eşim kınan kutlu olsun
Orada ağzın tatlı olsun.
Bakırınım kulpu gümüş
Doldurmuş sekiye koymuş
Kız anadan ayrı düşmüş
Kız anam kınan kutlu olsun
Orada dirliğin tatlı olsun.
Şu tepenin öte yüzü
Sandım arpa burçak imiş
Kız anadan ayni maşı
Yalan sandım gerçek imiş.
Kız anam kınan kutlu olsun
Orada ağzın tatlı olsun.

Kayınnam sandığa varsa
Sandık vursa başın yarsa
Kumaş fistan bana kalsa
Ben giyinsem oğlu baksa
Kız anam kınan kutlu olsun
Orada ağzın tatlı olsun.
Kütük dibi karıncalı
Yanı çifte görümceli
Kız anadan eğrilceli
Kız eşim kınan kutlu olsun
Orada ağzın tatlı olsun.
Alı da var moru da var
Çarşı çarşı yolu da var
Bir çelebi yari de var
Kız eşim kınan kutlu olsun
Bundı dirliğin tatlı olsun
 

 
 DUALAR - İLENÇLER - BİLMECELER - AĞAÇLAR - ENGEBE ADLARI

a) Dualar:

Allah ne muradın varsa versin — Tanrı insanı avan kötülüğünden saklasın - Gadanı alayım yavrum — Sular gibi ömrün çok olsun — Tanrı kimsenin yolunu yolsuza çattırmasın — Elinden tutanın çok olsun — Su meliki (Suna) gibi ol — Ellerin dert görmesin — Tanrı kimseyi el eline baktırmasın — Tanrı'dan üç gün ya-
tak dördüncü gün toprak dilerim — Tanrı insanı uguz (oğuz) kullarından etsin — insana dar gününde ya Hızır, ya da sıngar (yandaş, hısım - akraba) yetişsin — Yanbastı ile yılık gözlünün alına gelmeyesin.

b) İlençler;

At izinden atlayasın, cuma günü çatır çatır çatlayasın — Ölüşü kandilli — Salın (tabutun) burulu burulu gitsin — Huyunu teneşir (ölü yıkama yeri) paklasın — Gök gözün kara yerlere gelsin — Sürüm sürüm sürün de dinden tutanın olmasın — Sürütmelik yapanla köpeklik yapanın ölümü çark evinde olsun — Herkes elliğini bulsun — Kovcu ile yıvgacının yaptıkları bacağına dolaşsın —Temiz, adı lekeleyenlerin yüzleri kara gelsin — Ev yıkanın ocağı kör kalsın — Ara bozanın, Tanrı belasını versin — Dişeyliyi baştan çıkaran kabirinde yatmasın — Hayınlık yapanla hak yiyen, botum hotum hortlasın — Yalan kıranın ağzı eğrilsin — Mala zivan veren ziyan görsün.

c) Bilmeceler:

Gündüz et didekler (gagalar) gece duvar bekler (öğendere) — Bir çuval çocuğum var hep burnu eğri (Nohut) — Uzun kuyu gümbür suyu (Tüfek) — Sarıdır sarkar düşerim diye korkar (Ayva) —Damarı var kanı yok soluğu var canı yok (Körük) — Yük üstünde
yanın gömbe (Ay) — Yer altında yağlı kayış (Yılan) — Ben giderim o tingilder (Sakal) — Yedi delikli tokmak bunu bilmeyen ahmak (Baş) — Çarşıda olmaz yağlığa (mendile) girmez, ondan tatlı bir şey olmaz (Uyku) — Bir kuyum var hep içine hep içine (Kulak) — Sıra sıra söğütler birbirini öğütler (Diş) — Küçücük mezar dünyayı gezer (Göz).

ç) Bayat çevresindeki ağaçlar :

Ardıç, pinar, alıç, dağ eriği, ekşi elma, gercelik, pelit, palamut, malyar, kabağaç. kavak, söğüt, çam, ahlat, ılgın, iğde, badarız (çalılık), vişne, elma, armut, kayısı, çöğür (dikenli bodur ağaç).

d) Engebe adları:

Belen, çal, yamaç, kobran, öz (küçük vadi), koyak (vadi), aşırt (dağardı), çığra (patika, keçi yolu), yayla, ova, batar-çıkar, kıranı (tepecik), kepir (kalker).


Bugün 4 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol